Yalnızlığı Kendine Mesken Bilenlerin Dinleyeceği Şarkılar
- Fatmanur Bayındır

- 6 Oca 2024
- 2 dakikada okunur

Her nereye gidersek gidelim üzerimizden çıkmayacak bir leke: yalnızlık.
Yalnızlık maddesel olarak tek başına olmaktan ya da bu şekilde yaşamı sürdürmekten çok daha öte, ruhani sürgün içeren bir kavramdır. Bu sürgün kendi içsel dünyanızın aydınlık yanlarına ya da çıkışı zor bir çaresizlik haline neden olabilir. Tek kişi olmak ve evrenden kendini soyutlamak (yabancılaşmak da denilebilir) aslında çok farklıdır. Peki ya kalabalıklar içinde yalnızlaşmak? İşte bu tam olarak bulunulan çevreye bir şekilde yabancılaşma ve o çevreden ayrışma dürtüsüdür. Hangimiz hangi yalnızlığı neden seçiyoruz?
İlk olarak üzerinde durulması gereken şey şimdi ve burada'dan öte "önce ve nerede" olmalıdır. Öncesinde duygu ve düşünce dünyasının yanı sıra hayat dediğimiz kancalı bir kamburda neler oluyor? Biz o kamburu nerede ne zaman taşımaya başladık? Yersiz rekabetler, güçlüyü yüceltme ve kendimizi kendimizden ayrıştırmak zorunda bırakan her şey... Hepimiz şekli farketmeksizin maruz kalıyoruz ve bir şey bastırıyor içimize, varoluşsal yalnızlık. İşte o varolmanın dayanılmazlığıyla birlikte gelen yalnız kalma isteği veya zorunluluğu tüm bu akışın en gülünç yanı mı olmalı? Varoluşsal yalnızlığı keşfetmeye meyilliysek neden olmasın?
Hep ortaya çıkmasından çekindiğimiz (?), gündelik yalnızlıklarımızın dışında olan bir yalnızlık bu. Varoluşsal yalnızlık, fark ettiğimizde nasıl aşacağımızı bilemediğimiz ve bizi onarılamaz kaygılara sürükleyen bir boşluk olabileceği gibi birdenbire karşımıza çıkan bir çeşit sığınak da olabilir. Eğer boşluksa nasıl doldurulacağı konusunda düşülen onca telaştır tüm olayları başlatan. O boşluğu dolduramadığımızda kendimizi tanımak konusundaki başarımızla da karşılaşırız. Yaşantımızın getirdiği her taarruza karşı doğru zırhlanabilmektir, kendini tanımak. Asla çıkamayacağımızı düşündüğümüz dehlizlerden kurtulma ihtimalimiz, kendimizi tanımakla doğru orantılıdır. Benliğimizi arayıp da bulmak ve o buluşun hazzı... Önümüze pişirilip konulan her zorluğun birer vızıltıya dönüştüğü an. O anın hazzına katık olması için oluşturduğum bir listeyi bırakıyorum bu yazıya.
Kalabalıklarda yalnızlaşıp, bu birbirinden nadide parçaları keyifle dinlemeniz dileğimi sunup, Halil Cibran'dan bir sözle bitirelim: “İçimdeki yaşamın sesi senin içindeki yaşamın kulağına ulaşamaz. Yine de kendimizi yalnız hissetmemek için konuşalım.”




Yorumlar